Esim - "Türküm" demenin değeri
Login:
Password:

Forgot password Register

Article

FlowBaZz


Redactor

23


18
"Türküm" demenin değeri (Political)
Posted 11 years ago by
FlowBaZz    
Report


BOP Eşbaşkanı Tayyip Erdoğan'a binlerce teşekkür, bu millete "Türküm" demenin değerini öğretiyor.

Sınıf nedir, tarih nedir, süreç nedir, millet nedir, Türk milleti nedir, hangi çağdayız, Ezen nedir Ezilen nedir, devrim nedir, bunları bilmeyen yüzeysel solcularımız bile, ellerine ay yıldızlı al bayrağı almasını öğrendiler. Yakında o ellerindeki bayrağın Türk bayrağı olduğunu da öğrenecekler. Derken Türk olduklarını da öğrenecekler. Elinizdeki bayrağı perde gibi tutmaz, dalgalandırmasını öğrenirsek, sıra gelir Türk olmayı öğrenmeye.

Anadan doğma Türk olunmaz

Çünkü Türk olmak, öğrenmekle olur. Hiç kimse anadan doğma Türk değildir. Sığırların ve atların anadan doğma ırkları vardır. Onlar bilmeseler de biz onlara "cins at" veya "cins sığır" deriz.

Bir Türk anası Kandahar'da çocuğunu cami duvarının dibine bıraksa, o çocuk yetimhanede büyüyecek ve Türk olduğunu hiçbir zaman öğrenemeyecektir. Millet bilinci, öğrenmekle kazanılır. Çinliler, Ruslar, Araplar, Farslar, Fransızlar, hepsi "Çinliyim", "Rusum", "Arabım", "Farsım" ve "Fransızım" diyerek hangi milletten olduklarını öğrenirler. Dolayısıyla millet bilinci öğretilir. Deneyimlerle pekişir o bilinç.

Milleti millî devrimler yaratır

Kısacası milleti, dünyanın her yerinde devrimlerle kurulan millî devletler yaratmıştır. Millet olmak, bu açıdan devrim yapmaktır. Kavim olmaktan millet olmaya geçiş, bir devrimdir. Türk milleti hâlâ o devrimin iniş çıkışları içinde dalgalarla boğuşmaktadır.

Fransız milletini, Fransız Devrimi yaratmıştır. Rus, Alman, İtalyan, Türk milletini vb. hep o devrimler kurmuştur. Devrimlerin milleti yaratmakta kullandığı örgüt, millî devlettir.

Hobsbawm, bu olayı şöyle özetler:

"Milliyetçilik, milletlerden önce gelir. Milletler, devletleri ve milliyetçilikleri yaratmaz, doğru olan bunun tam tersidir."

Milletleri oluşturan devrimlerin temsilcileri, açık sözlü olmuşlardır. Örneğin Polonya'nın kurtarıcısı Albay Piysudsky şöyle der:

"Devleti yaratan millet değil, milleti yaratan devlettir."

İtalya'nın birliği gerçekleştirildiği zaman, Parlamento kürsüsüne çıkan devrimcilerden Massimo d'Azeglio bakın hangi tarihî beyanatta bulunuyor:

"İtalya'yı yarattık, şimdi de İtalyanları yaratmalıyız."

D'azeglio, bunu daha dün söylemiştir, yani 1871 yılında. Daha dün tarihin gündeminde İtalyan, Alman gibi koskoca milletleri yaratmak vardı. Ezilen ve Gelişen Dünya, hâlâ o gündemi yaşamaktadır.

Atatürk'ün bilimsel Türk milleti tanımı

Devrim önderleri arasında millet bilincini en incelikli aşılayan, Atatürk olmuştur: Ne mutlu Türküm diyene!

Bu söz, bilimsel bir Türk milleti tanımına dayanır:

"Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir."

Saltanatı yıkmak ve Türkiye Cumhuriyetini kurmak bir devrimdir. Biz devrimle millet olduk.

Türkiye halkı, Edirne'den Hakkâri'ye Türkiye topraklarında yaşayan halktır. Kürt, o halkın içindedir.

Türkiye Cumhuriyetini kuran halk, devrim yapan halktır.

Ve o halk, devrim yaparken kendisini de millet yapmıştır. O süreç devam etmektedir. Emperyalizme karşı bağımsızlık savaşı bu cephededir. Balyozlar, milletin başına bu cephede indirilmektedir.

Atatürk'ün Türk tanımında bu topraklarda yaşayan herkese bir çağrı vardır, emperyalizmin ayakları altında kalmayalım çağrısı! Bu, herkese devrim yapalım çağrısıdır. Ağalıktan şeyhlikten kurtulup özgürleşmeye çağrıdır.

Bir kurtuluş denklemi kurmuştur Atatürk: Türkiye halkı ancak birlikte milletleşerek çağdaş topluma ulaşabilir. Bu denklem İğneada'dan Tunceli'ye kadar herkes içindir. Denklemin dışında kalırsak, piyon oluruz, köle oluruz ve Ortaçağ mağaralarına tıkarlar bizi! Türk olmanın matematik denklemi buradadır.

Milletin adındaki miras

Atatürk'ün milletleşme çağrısı, tarihsel temellere dayanır. Devrimle millet olan halkın mayasını Türk kavmi oluşturur. Bu köşede zaman zaman Türk kavramının hem köken bilgisini anlattık, hem de tarihsel birikimini: Ur>Or>Tor>Tör>Töre>Törük>Türük>Türk!

Artık tarihçiler ve dilbilimciler arasında görüş birliği oluşmuştur, Türk sözcüğü, töresi olan, kurumlaşmış anlamındadır. Og>Oğur>Oğuz'un anlamı da aynıdır: Boylar halinde örgütlenmiş, devlet kurmuş! Türk diye tarihe geçen kavmin adı, Kurumlaşmış, Örgütlenmiş anlamına gelmektedir. Bu, hiçbir milletin adında bulunmayan bir mirastır.

İmparatorluk mirası: Bir arada yaşatma kültürü

Bu ad, bir imparatorluk kültürüne yaslanır. Türklerin imparatorluk birikimi, Marx ve Engels arasındaki mektuplaşmalarda bir hayranlık konusudur; yüzeysel solcular böyle derinliklerden habersizdir.

O imparatorluk birikimi, ticaret yollarına egemenlik birikimidir; örgütlenme birikimidir ve çeşitli kavimleri bir arada yaşatma birikimidir. Türk adı bu sürecin adıdır.

Adını Çin kaynaklarından bildiğimiz Maotun (Ona Mete adını yakıştırdık), "26 ülkeyi aldım, halklarını Hun yaptım" diyordu.

İşte bu da bir Türk kavmi tanımıdır. Yani o Türkleşenler, analarının karnından Türk olarak çıkmamışlardı. Bu, bütün Türkler için geçerlidir. En sarışın mavi gözlü Kıpçağından en çekik gözlü Yakutuna kadar bakarsanız, Türklerin yüzleri, renkleri ve boyları bosları birbirine benzemez. Ama onları Türk yapan bir kültür var, tarihin derinliklerinden geliyor. Dünyada etnik karakterin en ötesine geçmiş millet, denebilir ki Türk milletidir.

Devrim mirası

İkinci büyük sıçrama, Türk Devrimidir. Orada doruk Atatürk'tür. İmparatorlukların üzerine gelen devrim, bir arada padişahın tebası olarak yaşayanları çağdaşlaştırmıştır.

Kuşkusuz bunun bir ekonomik zemini var: Milletin üzerinde yaşayacağı pazar, yani piyasa. Millî pazarın ortaya çıkması için ağaların, beylerin, aşiret bağlarının, tarikat ve cemaatlerin tasfiyesi.

İşte burada karşımıza Abdülhamitler, Vahdettinler, Damat Feritler, Aznavurlar, İskilipli Atıflar, Saidi Nursiler, Şeyh Saitler ve Seyit Rızalar ve onların devamı olan Tayyip Erdoğanlar çıkar.

Abdülhamit'in zindanlarındaki yasadışı Türk

Abdülhamit, "Türk" diyeni zindana atıyordu. Türklük o zaman yasadışıydı, devrimci faaliyetti. Abdülhamitgilin en korktuğu şeydi Türk. Çünkü "Türküm" demek, sultanlıktan kurtulmanın, marabalıktan, müritlikten, yanaşmalıktan kurtulmanın parolasıydı. Bugün de odur.

İsteyen Türküm der, isteyen bundan rahatsız olabilir kuşkusuz. Burada herkese saygı duyulur. Kimse zorla Türk olmaz.

Ama herkes bilmelidir: Bu yaşadığımız topraklarda, Edirne'den Hakkâri'ye kadar Türk olmak, bağımsız, başıdik yaşamanın, uygarlaşmanın, çağdaşlaşmanın adıdır.

Bu topraklardaki milletin adı

Ve tekrar başa dönelim, herkes anasından şu veya bu etnik adla, soy ve sop adıyla doğabilir, ama bu coğrafyada sığırlar gibi ırkla tanımlanmayan bir millet olacak isek, bunu adı Türktür. Burada hiçbir milliyetçi bağnazlık falan yoktur. Tarihsel bir gerçeklik vardır.

"Türküm, doğruyum" derken, biz anamızın adını değil, bizi birleştiren ve bizi devrimci yapan bir tarihsel gerçeği dile getiriyoruz.

Biz, lafla millet olmadık. Devrimle millet olduk. Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül ikilisi, milleti yok etmek için, işte o devrimle savaşıyor.

Türk olmak, bir devrim sürecinde yurttaş olmayı öğrenmektir.

Ve yurttaş olmak, en önce okullarda öğretilir: "Türküm, doğruyum..."

Bugün karşıdevrimle savaş, "Türküm" diye haykırma savaşına dön

Previous article:
Bugünün ‘çiftlik solcuları’ Nazım’dan daha mı solcu? (11 years ago)

Next article:
Atatürk'ün fikir fedaisi (11 years ago)

ESim
or
Register for free:
Only letters, numbers, underscore and space are allowed (A-Z,a-z,0-9,_,' ')
Show more

By clicking 'Sign Up!', you agree to the Rules and that you have read the Privacy Policy.

About the game:


USA as a world power? In E-Sim it is possible!

In E-Sim we have a huge, living world, which is a mirror copy of the Earth. Well, maybe not completely mirrored, because the balance of power in this virtual world looks a bit different than in real life. In E-Sim, USA does not have to be a world superpower, It can be efficiently managed as a much smaller country that has entrepreneurial citizens that support it's foundation. Everything depends on the players themselves and how they decide to shape the political map of the game.

Work for the good of your country and see it rise to an empire.

Activities in this game are divided into several modules. First is the economy as a citizen in a country of your choice you must work to earn money, which you will get to spend for example, on food or purchase of weapons which are critical for your progress as a fighter. You will work in either private companies which are owned by players or government companies which are owned by the state. After progressing in the game you will finally get the opportunity to set up your own business and hire other players. If it prospers, we can even change it into a joint-stock company and enter the stock market and get even more money in this way.


In E-Sim, international wars are nothing out of the ordinary.

"E-Sim is one of the most unique browser games out there"

Become an influential politician.

The second module is a politics. Just like in real life politics in E-Sim are an extremely powerful tool that can be used for your own purposes. From time to time there are elections in the game in which you will not only vote, but also have the ability to run for the head of the party you're in. You can also apply for congress, where once elected you will be given the right to vote on laws proposed by your fellow congress members or your president and propose laws yourself. Voting on laws is important for your country as it can shape the lives of those around you. You can also try to become the head of a given party, and even take part in presidential elections and decide on the shape of the foreign policy of a given state (for example, who to declare war on). Career in politics is obviously not easy and in order to succeed in it, you have to have a good plan and compete for the votes of voters.


You can go bankrupt or become a rich man while playing the stock market.

The international war.

The last and probably the most important module is military. In E-Sim, countries are constantly fighting each other for control over territories which in return grant them access to more valuable raw materials. For this purpose, they form alliances, they fight international wars, but they also have to deal with, for example, uprisings in conquered countries or civil wars, which may explode on their territory. You can also take part in these clashes, although you are also given the opportunity to lead a life as a pacifist who focuses on other activities in the game (for example, running a successful newspaper or selling products).


At the auction you can sell or buy your dream inventory.

E-Sim is a unique browser game. It's creators ensured realistic representation of the mechanisms present in the real world and gave all power to the players who shape the image of the virtual Earth according to their own. So come and join them and help your country achieve its full potential.


Invest, produce and sell - be an entrepreneur in E-Sim.


Take part in numerous events for the E-Sim community.


forum | Terms of Service | Privacy policy | Support | Wikia | Alpha | Luxia | Primera | Secura | Suna | Viva | Lima | Elysia | esim political game
PLAY ON