Bu hafta âdetim olmamasına karşın köÅŸemi bir alıntıya ayıracağım. Okuyacağınız, Åžeyh Edebali Hazretleri’nin Osmanlı BeyliÄŸi’nin kuruluÅŸu esnasında Osman Bey’e nasihati...
"Ey OÄŸul! Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana. Güceniklik bize; gönül almak sana. Suçlamak bize; katlanmak sana. Acizlik bize, yanılgı bize; hoÅŸ görmek sana.
Geçimsizlikler, çatışmalar, anlaÅŸmazlıklar bize; adalet sana. Kötü göz, ÅŸom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana. Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana. ÜÅŸengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek sana..
Ey OÄŸul! Yükün ağır, iÅŸin çetin, gücün kıla baÄŸlı, Allah yardımcın olsun. Hak yoluna yararlı etsin. Işığını parıldatsın. Uzaklara iletsin. Sana yükünü taşıyacak güç, ayağını sürçtürmeyecek akıl ve kalp versin...
OÄŸul! Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelamlısın. Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgârlarında savrulur gidersin.. Öfken ve nefsin bir olup aklını maÄŸlup eder. Bunun için daima sabırlı, sebatkâr ve iradene sahip olasın! Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir. Vaktinden önce çiçek açmaz. Ham armut yenmez; yense bile baÄŸrında kalır. Bilgisiz kılıç da tıpkı ham armut gibidir. Milletin, kendi irfanın içinde yaÅŸasın. Ona sırt çevirme. Her zaman duy varlığını. Toplumu yöneten de diri tutan da bu irfandır.
Ä°nsanlar vardır, ÅŸafak vaktinde doÄŸar, akÅŸam ezanında ölürler. Dünya, senin gözlerinin gördüÄŸü gibi büyük deÄŸildir. Bütün fethedilmemiÅŸ gizlilikler, bilinmeyenler, ancak senin fazilet ve adaletinle gün ışığına çıkacaktır. Ananı ve atanı say! Bil ki bereket, büyüklerle beraberdir. Bu dünyada inancını kaybedersen, yeÅŸilken çorak olur, çöllere dönersin.
Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördün, söyleme; bildin deme! SevildiÄŸin yere sık gidip gelme; muhabbet ve itibarın zedelenir...
Åžu üç kiÅŸiye; yani cahiller arasındaki âlime, zengin iken fakir düÅŸene ve hatırlı iken, itibarını kaybedene acı! Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aÅŸağıdakiler kadar emniyette deÄŸildir.
En büyük zafer nefsini tanımaktır. DüÅŸman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir. Ülke, idare edenin, oÄŸulları ve kardeÅŸleriyle bölüÅŸtüÄŸü ortak malı deÄŸildir.Vaktiyle yanılan atalarımız, saÄŸlıklarında devletlerini oÄŸulları ve kardeÅŸleri arasında bölüÅŸtüler. Bunun içindir ki, yaÅŸayamadılar.. Ä°nsan bir kere oturdu mu, yerinden kolay kolay kalkmaz. KiÅŸi kıpırdamayınca uyuÅŸur. UyuÅŸunca laflamaya baÅŸlar. Laf dedikoduya dönüÅŸür. Dedikodu baÅŸlayınca da gayri iflah etmez. Dost, düÅŸman olur; düÅŸman, canavar kesilir!..
KiÅŸinin gücü, günün birinde tükenir ama bilgi yaÅŸar. Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa kavuÅŸturur. Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır. Gidenin deÄŸil, bırakmayanın ardından aÄŸlamalı... Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli. Savaşı sevmem. Kan akıtmaktan hoÅŸlanmam. Yine de, bilirim ki, kılıç kalkıp inmelidir. Fakat bu kalkıp-iniÅŸ yaÅŸatmak için olmalıdır. Hele kiÅŸinin kiÅŸiye kılıç indirmesi bir cinayettir. Bir savaÅŸ, yalnızca bey için yapılmaz. Durmaya, dinlenmeye hakkımız yok. Çünkü, zaman yok, süre az!..
Yalnızlık korkanadır. Sevgi davanın esası olmalıdır. Sevmek ise, sessizliktedir. Bağırarak sevilmez. Görünerek de sevilmez!.. Osman! GeçmiÅŸini iyi bil ki, geleceÄŸe saÄŸlam basasın.Nereden geldiÄŸini unutma ki, nereye gideceÄŸini unutmayasın.”
Kaynağı muhtemelen Tarık Buğra
Böyle bir metnin varlığı tarihçiler açısından spekülasyon konusu olup, kaynağı muhtemelen Tarık BuÄŸra’nın (1918-1994) ‘Osmancık’ romanı olabilir, belki de meal veya tercümedir. Her halükârda Hazret’e pek yakıştığını düÅŸünüyorum. Taşıdığı mana yıllara meydan okuyan güçte ve her devrin yöneticilerine ışık tutacak isabetlilikte... Söyleyen Hak söylemiÅŸ, paylaÅŸmak istedim, bunu okuduktan sonra bu hafta yazabileceÄŸim her satır, kelime kifayetsiz kaldı, affınıza sığınıyorum…
In E-Sim we have a huge, living world, which is a mirror copy of the Earth.
Well, maybe not completely mirrored, because the balance of power in this virtual world looks a bit
different than in real life. In E-Sim, USA does not have to be a world superpower, It can be
efficiently
managed as a much smaller country that has entrepreneurial citizens that support it's foundation.
Everything depends on the players themselves and how they decide to shape the political map of the
game.
Work for the good of your country and
see it rise to an empire.
Activities in this game are divided into several modules.
First is the economy as a citizen in a country of your choice you must work to earn money, which you
will get to spend for example, on food or purchase of weapons which are critical for your progress
as a fighter.
You will work in either private companies which are owned by players or government companies which
are owned by the state.
After progressing in the game you will finally get the opportunity to set up your
own business and hire other players. If it prospers, we can even change it into a joint-stock
company and enter the stock market and get even more money in this way.
In E-Sim, international wars are nothing out of the ordinary.
"E-Sim is one of the most unique browser games out there"
Become an influential politician.
The second module is a politics. Just like in real life politics
in E-Sim are an extremely powerful tool that can be used for your own purposes.
From time to time there are elections in the game in which you will not only vote, but also have the ability
to run for the head of the party you're in.
You can also apply for congress, where once elected you will be given the right to vote on laws
proposed by your fellow congress members or your president and propose laws yourself.
Voting on laws is important for your country as it can shape the lives of those around you.
You can also try to become the head of a given party, and even take part in presidential
elections and decide on the shape of the foreign policy of a given state
(for example, who to declare war on).
Career in politics is obviously not easy and in order to succeed in it, you have to have
a good plan and compete for the votes of voters.
You can go bankrupt or become a rich man while playing the stock market.
The international war.
The last and probably the most important module is military.
In E-Sim, countries are constantly fighting each other for control
over territories which in return grant them access to more valuable raw materials.
For this purpose, they form alliances, they fight international wars, but they also have
to deal with, for example, uprisings in conquered countries or civil wars, which may explode on
their territory.
You can also take part in these clashes, although you are also given the opportunity to lead a life
as a pacifist
who focuses on other activities in the game (for example, running a successful newspaper or selling
products).
At the auction you can sell or buy your dream inventory.
E-Sim is a unique browser game.
It's creators ensured realistic representation of the mechanisms present
in the real world and gave all power to the players who shape the image of the virtual Earth
according to their own.
So come and join them and help your country achieve its full potential.
Invest, produce and sell - be an entrepreneur in E-Sim.
Take part in numerous events for the E-Sim community.