Article
Pek kıymetli, en derin hürmetlerimi sunduğum Secura Türkiye; hepinizi selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bildiğiniz gibi zaferiyle, sevinciyle, üzüntüsüyle bir ayı beraber geçirdik. Bu süreçte sizlere seçimden önce verdiğim vaatleri yerine getirebildiğim için mutlu olduğumu söylemeliyim. Umuyorum ki sizler de bu bir aylık devlet yönetimininden menun kalmışsınızdır.
Değerli arkadaşlar başkan olduğum sırada devlet hazinesi olan Turkey Org'un durumu şöyleydi:
Bir aylık yönetimimiz sonrasında ise Turkey Org'un durumu şöyle oldu:
Evet değerli arkadaşlar, biz bir ay boyunca sergilediğimiz dirayetli yönetim sayesinde Turkey Org'u kat kat zenginleştirdik. Peki biz bunu nasıl yaptık? Biliyorsunuz ki devletimizin neredeyse savaşsız bir günü geçmedi. Bu savaşlar sırasında birçok dağıtımlar yaptık. Devletimizin savaş planları için isyanlar açtık. Küçük askeri birliklere devlet teşviği sağladık. Bu giderlerin bir çoğu tabi ki, devlet hazinesinden karşılandı. Fakat biz bunları hep belli bir kontrol ile yaptık. Dağıtım yaptık fakat, aşırıya gitmeden çok acil kritik noktalarda bunu gerçekleştirdik. İsyanlar açtık ama gereksiz yere değil, savaş planları doğrultusunda bunu uyguladık. Askeri birliklere yardım yaptık fakat bunu devlet hazinesinden vermedik, yardımların tutarı kadar altını bizzat kendi cebimizden Turkey Org'a attık ve Turkey Org'dan bu yardımları Türk Parası olarak birliklere gönderdik. Devletin hazinesinden bir kuruş çıkmaması için adeta çırpındık. Ne yaptıysak, hep bu devletin ve milletin iyiliği için yaptık.
Beraber geçirdiğimiz bir ay boyunca ülkemizde sessiz bir devrim gerçekleştirdik. Bu devrim demokrasi devrimi oldu. Başkanlığım boyunca hiç bir gruba devlet eliyle ayrımcılık, ötekileştirme yapılmadı. İster muhalefet olsun, ister iktidar taraflısı olsun; savaş dağıtımları, ekipman yardımları ve askeri birlik teşviği konusunda kimseye ayrımcılık yapılmadı. Ülkemiz belki de hiç olmadığı kadar demokratik bir yönetimi gördü. Ayrıca eklemek isterim ki, kabinemiz de bir demokrasi örneği olarak askeri birlik veya partilere bakılmaksızın ülkemizin çıkarları doğrultusunda kuruldu.
Ülkemizin ordularının aktif olmaması yüzünden benim dönemimde savaşlar konusunda şanssızlık yaşadığımızı ifade etmeliyim. Eğer ki ordularımız biraz aktif olabilselerdi, planladığımız büyük hedeflere ulaşabilecektik. Başkanlık dönemim boyunca en aktif askeri birlik olan Weltschmerz ordusunun tüm askerlerine ve komutanı
Dış politikada ülkemiz sarsılmaz bir dost kazandı. Bu dostumuz Meksika oldu. Müttefiklik anlaşması imzaladığımız günden bu yana ülkemizin tüm savaşlarında Meksikalı dostlarımız bütün güçlerini harcadılar. Bütün savaşlarımıza bizim lehimize olarak savaş emri verdiler. Sağlayabilecekleri tüm desteği sağladılar. Bu sebeple ileriki dönemlerde bizim, Meksika'nın zararına olabilecek bir durumda, Meksika için savaşmaktan geri durmamamız gerektiğini bilmenizi isterim. Bize karşı yapılan özveriyi unutmamamız gerekir. Ayrıca tabi ki üyesi bulunduğumuz İlluminati üyeleri ülkeler için de aynı durumu yapmamız gerekiyor. Bütün savaşlarda İlluminati'nin büyük sarsılmaz desteğini hep beraber gördük. Buradan tüm dost ülkelerimize büyük sevgilerimi iletiyorum.
Değerli arkadaşlar, gerçek hayattaki yoğunluktan dolayı bu dönem ve sanıyorum bundan sonraki dönemlerde başkanlığa aday olmayacağım. Ayrıca yine başkanlığını yaptığım Milli Birlik Partisi'nin başkanlığına da aday olmayacağım. Milletvekilliği seçiminde de adaylık koymayacağım. Çünkü bunlara ayıracak zamanımın olacağını sanmıyorum. Başkanlığa sadece devletin başında bulunmak için aday olunmamalıdır arkadaşlar. Başkanlık çok aktiflik gerektiren, özveri ve tecrübe gerektiren bir makamdır. Bu makama gelecek kişilerin bunun farkında olması gerekir. Benim başkan olma amacım devlete ve millete hizmet etmekti. Ben en iyi şekilde devlete ve millete hizmet ettiğime inanıyorum. Umarım sizlerin gözünde de bunu sağlayabilmişimdir. Benim için önemli olan budur.
Sizlere biraz da ülke ve devlet yönetimine dair, gelecek nesiller için bilgi vermek isterim. Değerli arkadaşlar şunu söylemeliyim ki, ülkemizde seçim zamanı gelince bazı insanların gözünü makam ve mevki hırsı bürüyor. Bu makamlar için kendilerini kaptırıp kalplerini kin ve nefretle doldurmaktan çekinmeyenler oluyor. Oy toplamak için bin türlü uğraşlar içerisine girenlere rastlıyorum. Söylemek isterim ki, sizler işinizi iyi yaptığınız sürece halk sizi bu makamlara layık görecektir. Ben hiçbir seçimde oy toplamadım. Beni hep halkımız bu görevlere layık gördü. Sizin tam desteğinizle bu makamlara geldim. işinizi iyi yaptığınız sürece her seçimi rahatlıkla kazanabilirsiniz. Bu makamlar için hırsa ve nefrete gerek yok değerli arkadaşlar. İnanın ki bu makamlara gelince işiniz kolaylaşmıyor, sizlere para yağmıyor. Aksine iyice fakirleşebiliyor, bazen çok bıkabiliyor, yorulabiliyor, sıkılabiliyorsunuz. Çünkü üzerinizdeki yük ağırlaşıyor. Herkes sizin ağzınızdan çıkacak cümleleri dikkatle takip ediyor. Binlerce soru yağmuruna tutulabiliyorsunuz. Çoğu aynı olan bu sorulara cevap vermeniz bazen bir çile haline gelebiliyor. Ve bu makamlarda moral dolu bir insan olmanız gerekiyor. Çünkü en üstte bulunan kişinin çevresine olumlu etki yayması gerekiyor.
Ordu komutanlığı, parti başkanlığı, milletvekilliği, bakanlık ve başkanlık makamlarında sırasıyla bulunan ve şu anda da hala ordu komutanlığı, parti başkanlığı ve devlet başkanlığı makamlarında aynı anda bulunan birisi olarak söylemeliyim ki bu kadar liderliği bir arada taşımak dışarıdan kolay, çekici ve hep istenilen yerler gibi gözükse de aslında kendiniz açısından hiç de öyle değil. Bu kadar yetkiyi üzerinizde bulundurmanız sizi sadece devlet açısından güçlü kılıyor. Ama sizi çok fazlaca yoruyor. Üzerinize tonlarca sorumluluk birikiyor. Gerçek hayatta uykunuzdan, işinizden bolca zaman çalmak zorunda kalıyorsunuz. Mesela gece 4:30'da cephenin bitme durumu varsa yani yeni bir cephe açmanız gerekiyorsa, yattığınız yataktan 4:20'de kalkamazsanız artık sizin için çok geç oluyor...
Herkesin hayalinde ileride devlet başkanlığı bulunabilir ve bu gayet doğaldır. Bu makama gelebilmek için yukarıdaki yazdıklarımı göze almanız gerekiyor. Ve de çokça tecrübe kazanmanız gerekiyor. Peki bu tecrübe nasıl kazanılır? Başkan ve bakanları sürekli chat kanalında bulabilirsiniz. Ülkenin durumu hakkında, yapılacaklar hakkında chat kanalında ara ara sohbetlere mutlaka rastlarsınız. Savaş planlarının şeklini, nasıl yapılacağını en ince ayrıntısına kadar chat kanalındaki konuşmalardan öğrenebilirsiniz. Ülkemizin dış siyaseti ve uluslar arası siyaset hakkında bir çok bilgiyi de yine chat kanalında öğrenebilirsiniz, merak ettiklerinizi bakanlara ve başkana sorabilirsiniz. işte tüm bu söylediklerim size büyük bir tecrübe kazandıracaktır. Ayrıca yine bir bakanlık makamında bulunmanız da size tecrübeler kazandıracaktır.
Bir başkanın yapabilmesi gereken şeylerden de biraz bahsetmek istiyorum. Bir başkan mutlak surette savaş planı hazırlayabilmelidir. 4 cepheli bir savaş olduğunda dirayetli bir yönetim sergileyebilmelidir. Ordu yönetmeyi bilmelidir. Ekonomik düzenden anlamalıdır. Uluslararası siyaset ve dış politikada Türkiye'nin konumundan haberdar olmalıdır. Ülke için sosyal politika konusunda fikirler oluşturabilmelidir. Demokratik, şeffaf ve ılımlı bir ülke için bireysel tartışmalarını unutup makamın gerekliliğini yapabilmelidir!
Başkanlığa veda konuşmamın çoğunu gelecek nesiller için bilgilere ayırdım. Çünkü bunu gerekli gördüm. Sizlere makam ve mevkilerin aslında hizmet için varolduğunu anlatmaya uğraştım. Eğer bir gün birileri bu makama hırs, yetki ve para için gelirlerse bilsinler ki beni her zaman karşılarında bulacaklar. Ama emin olsunlar ki, bir gün onlar da bu makamın ağırlığından sıkılacaklar. Önünüzde bütün ordular diz çökse emin olun yetkilerden, sorumluluklardan sıkılacaksınız...
İleride başkanlık yapacak kişilere tavsiye vermek ve danışmanlıklarını yapmak konusunda her zaman açık olduğumu buradan belirtmek isterim. Devlet ve milet için çalışacak, ileride başkan olmayı düşünen herkese başarılar dilerim.
Ayrıca başkanlığım boyunca danışmanlığımı yapan
Tüm Secura Türkiye halkına en derin hürmet ve muhabbetlerimi iletirim.
Saygılarımla,
Türkiye Başkanı
Previous article:
Askeri Rütbeler (11 years ago)
Next article:
Başkan Adayı BattleLine ile Röportaj (10 years ago)
About the game:
USA as a world power? In E-Sim it is possible!
In E-Sim we have a huge, living world, which is a mirror copy of the Earth. Well, maybe not completely mirrored, because the balance of power in this virtual world looks a bit different than in real life. In E-Sim, USA does not have to be a world superpower, It can be efficiently managed as a much smaller country that has entrepreneurial citizens that support it's foundation. Everything depends on the players themselves and how they decide to shape the political map of the game.
Work for the good of your country and see it rise to an empire.
Activities in this game are divided into several modules. First is the economy as a citizen in a country of your choice you must work to earn money, which you will get to spend for example, on food or purchase of weapons which are critical for your progress as a fighter. You will work in either private companies which are owned by players or government companies which are owned by the state. After progressing in the game you will finally get the opportunity to set up your own business and hire other players. If it prospers, we can even change it into a joint-stock company and enter the stock market and get even more money in this way.
In E-Sim, international wars are nothing out of the ordinary.
Become an influential politician.
The second module is a politics. Just like in real life politics in E-Sim are an extremely powerful tool that can be used for your own purposes. From time to time there are elections in the game in which you will not only vote, but also have the ability to run for the head of the party you're in. You can also apply for congress, where once elected you will be given the right to vote on laws proposed by your fellow congress members or your president and propose laws yourself. Voting on laws is important for your country as it can shape the lives of those around you. You can also try to become the head of a given party, and even take part in presidential elections and decide on the shape of the foreign policy of a given state (for example, who to declare war on). Career in politics is obviously not easy and in order to succeed in it, you have to have a good plan and compete for the votes of voters.
You can go bankrupt or become a rich man while playing the stock market.
The international war.
The last and probably the most important module is military. In E-Sim, countries are constantly fighting each other for control over territories which in return grant them access to more valuable raw materials. For this purpose, they form alliances, they fight international wars, but they also have to deal with, for example, uprisings in conquered countries or civil wars, which may explode on their territory. You can also take part in these clashes, although you are also given the opportunity to lead a life as a pacifist who focuses on other activities in the game (for example, running a successful newspaper or selling products).
At the auction you can sell or buy your dream inventory.
E-Sim is a unique browser game. It's creators ensured realistic representation of the mechanisms present in the real world and gave all power to the players who shape the image of the virtual Earth according to their own. So come and join them and help your country achieve its full potential.
Invest, produce and sell - be an entrepreneur in E-Sim.
Take part in numerous events for the E-Sim community.
