Yeni bir yayın hayatına başlıyorum,
Makalelerimin genel konusu ;
''UnutulmuÅŸ ve bilinmeyen Türk tarihi, hikayeleri, destanları, töresi, kültürü, gelenekleri vb. içeriklerde bildiklerimi, araÅŸtırdıklarımı yazıp, ortaokul ve lise çağında gördüÄŸümüz üstü kapalı, gizli, bahsedilmeyen tarihi açığa çıkarmak, ve sizleri bilgilendirmek ''
olacaktır.
Direk ilk yayınım ile bir hikayeyi sizinle paylaşmak isterim.
Hakan Tomris Hatun, Hz. İsa’nın doÄŸumundan önce, Altı yüzüncü Yılda Türklerinin (Peçeneklerin) hükümdarı idi. (Dünyanın ilk kadın hükümdarıdır.) Bu sıralarda İran’da da Ahamenid sülalesi hakim bulunuyordu. Bu sülale zamanında İran orduları birkaç defa DoÄŸuya doÄŸru saldırarak Türklerle savaÅŸmışlardı.
Tomris’in hükümdarlığı zamanında. İranlıların basında Kirus adında bir hükümdar bulunuyordu. Bu hükümdar önceleri Saka Türkleri ile çarpışarak onları yenmiÅŸ ve Batı Türklerinin güney kısımlarım ele geçirmiÅŸti.
Bu savaÅŸlardan on yıl kadar sonra Kirus, Peçeneklere de saldırdı. Harbin sebebi, Kirus’un Tomris’le evlenmek istemesi ve Peçeneklerin kadın baÅŸbuÄŸunun bu isteÄŸi reddetmesi idi. Tabii bu sebep, o çaÄŸlardaki usullere göre çok önemli idi. Çünkü, Tomris, İran hükümdarı ile evlendiÄŸi takdirde, hükümdarı bulunduÄŸu ülkeler de, Kirus’un eline ve dolayısıyla İranlılara geçmiÅŸ olacaktı. iÅŸte, teklifi, Türklerin kadın Sakam tarafından geri çevrilince, esasen kan dökücü bir insan olan Kirus, çılgına döndü ve kendisiyle evlenmeÄŸi kabul etmeyen bu kadın hükümdarın cezasını vermeÄŸe karar verdi. Kirus önce, Tomris’in oÄŸlunun emri altındaki Türk öncü kuvvetiyle karşılaÅŸtı ve onları bozguna uÄŸrattı. Tomris’in oÄŸlu düÅŸmana yenilmenin verdiÄŸi yasla kendi, kendini öldürdü.
Bu savaşı kazanan ve gözleri dönmüÅŸ olan Kirus, Türk Hakanı Tomris hatunun da üzerine yürüdü. Türklerle, İranlıları bir kere daha karşı karşıya getiren bu savaÅŸ, pek kanlı oldu. Önce her iki taraf birbirlerine ok atmaya baÅŸladılar. Bu oklaÅŸmalar öyle ÅŸiddetli oldu ki, iki taraftan yaralanmayan hemen hiç kimse kalmadı. Böylece gayet kanlı bir baÅŸlangıçtan sonra, ordular mızrak ve kılıçlarla göÄŸüs göÄŸüse geldiler.
Türklerin kadın baÅŸbuÄŸu ile İranlıların erkek hükümdarının idare ettiÄŸi bu müthiÅŸ savaşın sonu çabuk geldi. Her vuruÅŸmada olduÄŸu gibi, bunda da zafer kartalı, kahramanlık, askerlik kabiliyeti ve zekada üstün olan tarafın esiri oldu. Savaşı Türkler kazanmıştı.
Türk Hakanı Tomris Hatun hem milletinin ve yurdunun mukaddes sevgisiyle ve hem de savaÅŸta yenildiÄŸi için hayatına kıymış olan sevgili oÄŸlunun, gönlüne saldığı büyük acı ile dövüÅŸmüÅŸtü ve baÅŸardığı bu kahramanca dövüÅŸle. İran ordusunun büyük kısmım cansız olarak yere sermiÅŸ olmakla beraber, Ahamenid sülalesinin azgın hükümdarı Kirus’u da telef etmiÅŸti.
Kirus hayatında çok kan akıtmış bir hükümdardı. Bunun için, kahraman Türk kadını Tomris, bu kan akıtıcı adama, dünyaya ibret teÅŸkil edecek bir muamelede bulundu ve Kirus’un kafasını kan dolu bir fıçıya atarak “hayatında kan içmeÄŸe doymamıştın, ÅŸimdi, doya, doya iç!” dedi. Bu hadise yüz yıllarca dünya milletlerinin dillerinde söylendi durdu ve bugüne kadar ulaÅŸtı.
İşte Tomris hakkında tarihin verdiÄŸi mevsuk (kaynak) bilgiler bundan ibarettir. Geri kalan birçok hususlar efsanelerle karışmakta dır.
Bu zaferin kazanılması büyük bir hadisedir. Çünkü Tomris, o sırada sadece Türklerin bir kısminin, yani yalnız Peçeneklerin hükümdarı bulunuyordu ve kumanda ettiÄŸi kuvvetler, bu bakımdan mahduttu. DiÄŸer taraftan Ahamenid hükümdarı ise, butu İran’ın hükümdarı idi ve ordusu nispet kabul etmeyecek kadar büyüktü. Üstelik bu hükümdar bir erkek ve karşısındaki ise bir kadındı. Fakat bu kadın.
Sadece bir kadın deÄŸil, bir Türk kadını idi ve bu kadın, kendisiyle izdivaç ederek, milletinin ve vatanının hürriyetine istiklaline kasteden kan dökücü bir adama karşı yılmadan dövüÅŸmüÅŸtü.
Kahraman Tomris, mazimizin göklerin süsleyen ÅŸanlı bir yıldızdır. Bu ÅŸanlı kadın, bütün Türk kadınlarına örnektir.
« Türk OÄŸuz Beyleri, iÅŸitin! Üstte mavi gök çökmedikçe, Altta yağız yer delinmedikçe, ilini töreni kim bozabilir?
Ey Türk ulusu! Kendine dön. Seni yükseltmiÅŸ Bilge KaÄŸanı'na, özgür ve bağımsız ülkene karşı hata ettin, kötü duruma düÅŸürdün.
Ulusun adı, sanı yok olmasın diye, Türk ulusu için gece uyumadım, gündüz oturmadım. KardeÅŸim Kül Tigin ve iki Åžad ile ölesiye, bitesiye çalıştım... »
In E-Sim we have a huge, living world, which is a mirror copy of the Earth.
Well, maybe not completely mirrored, because the balance of power in this virtual world looks a bit
different than in real life. In E-Sim, USA does not have to be a world superpower, It can be
efficiently
managed as a much smaller country that has entrepreneurial citizens that support it's foundation.
Everything depends on the players themselves and how they decide to shape the political map of the
game.
Work for the good of your country and
see it rise to an empire.
Activities in this game are divided into several modules.
First is the economy as a citizen in a country of your choice you must work to earn money, which you
will get to spend for example, on food or purchase of weapons which are critical for your progress
as a fighter.
You will work in either private companies which are owned by players or government companies which
are owned by the state.
After progressing in the game you will finally get the opportunity to set up your
own business and hire other players. If it prospers, we can even change it into a joint-stock
company and enter the stock market and get even more money in this way.
In E-Sim, international wars are nothing out of the ordinary.
"E-Sim is one of the most unique browser games out there"
Become an influential politician.
The second module is a politics. Just like in real life politics
in E-Sim are an extremely powerful tool that can be used for your own purposes.
From time to time there are elections in the game in which you will not only vote, but also have the ability
to run for the head of the party you're in.
You can also apply for congress, where once elected you will be given the right to vote on laws
proposed by your fellow congress members or your president and propose laws yourself.
Voting on laws is important for your country as it can shape the lives of those around you.
You can also try to become the head of a given party, and even take part in presidential
elections and decide on the shape of the foreign policy of a given state
(for example, who to declare war on).
Career in politics is obviously not easy and in order to succeed in it, you have to have
a good plan and compete for the votes of voters.
You can go bankrupt or become a rich man while playing the stock market.
The international war.
The last and probably the most important module is military.
In E-Sim, countries are constantly fighting each other for control
over territories which in return grant them access to more valuable raw materials.
For this purpose, they form alliances, they fight international wars, but they also have
to deal with, for example, uprisings in conquered countries or civil wars, which may explode on
their territory.
You can also take part in these clashes, although you are also given the opportunity to lead a life
as a pacifist
who focuses on other activities in the game (for example, running a successful newspaper or selling
products).
At the auction you can sell or buy your dream inventory.
E-Sim is a unique browser game.
It's creators ensured realistic representation of the mechanisms present
in the real world and gave all power to the players who shape the image of the virtual Earth
according to their own.
So come and join them and help your country achieve its full potential.
Invest, produce and sell - be an entrepreneur in E-Sim.
Take part in numerous events for the E-Sim community.