"Emperyalist çağda ezilen milletlerin, ezen devletlere karşı ayakta kalmasının koşulu, ezilen devletlerin vatan savunmasında birlikte duruş almalarından geçer."
1945 sonrası vatan savunmasından vazgeçildiği için mi demokratik devrim sürecini CHP yöneticileri sürdüremedi. Emperyalist çağda ezilen milletlerin, ezen devletlere karşı ayakta kalmasının koşulu, ezilen devletlerin vatan savunmasında birlikte duruş almalarından geçer. 1945 sonrası vatan savunması çağına giriş sürecidir. İşçi sınıfı, devrimin esas gücüdür. Bu çağda işçi sınıfı tek başına emperyalizmle baş edemez. “Dünyanın bütün işçileri birleşin” çağırısı yerine “ezilen milletler birleşin” emperyalist çağın olmazsa olmazıdır.
EMPERYALİZM ve MAZLUM MİLLETLER
İçinde yaşadığımız süreçte emperyalizm, dünyamızda, milletleri devletsiz kılmakta, vatanları parçalamakta ve insanlığı yeniden Ortaçağ karanlığına itmektedir. Balkanlarda Yugoslavya, Afrika kıtasında Mısır ve Libya komşumuz Irak ve Suriye’de mazlum milliyetlere yapılanları en kanlı şekilde gözlemlemekteyiz. BOP eşbaşkanlığı düzleminde vatanımıza yönelik tehditlere karşın, Türk milleti vatan sathında direnmektedir. Bu durum ezilen devletlerin kaçınılmaz olarak birlikteliğine yol açacaktır. Genel Başkanımızın çağımıza denk düşen Avrasya teorisinde ezilen devletlerin birlikteliğe yönelmelerini işaret etmektedir. Ezen devletin bu zulmüne karşın, “devletler bağımsızlık, milletler kurtuluş, halklar devrim” yapma sürecine girmiştir. Bu üç dinamiğin üçü de, esas olarak milli demokratik devrim görevlerine işaret etmektedir. İnsanlık yeniden bağımsızlık ve aydınlanma yolunda ilerlemektedir. Günün görevi mazlum milletlerin emperyalizme karşı birlikteliğini sağlayıp, emperyalizmi en zayıf halkasından kırarak zalimin zulmünü sona erdirmektir.
Sayın Yıldırım Koç 9 Hazıran 2015 tarihli Aydınlık’ın Özgürlük Meydanı sayfasında “Emperyalist sömürüye karşı sınıf çıkarları gereği işçi sınıfı mücadele edecektir” diyor. Sayın Koç 21 ve 22. yüzyılın emperyalizm çağı olduğunu, ezilen ve ezen devletler arasında vatan savunması çağı olduğunu, bu çağda işçi sınıfının tek başına emperyalizmi zayıf halkasından kıramayacağını,ezilen devletlerin ayrımsız birlikte emperyalizme karşı duruşla bağımsızlıklarına kavuşacaklarını bilmektedir. Sayın Koç saf proletarya anlayışı ile strateji çizmekte. Bu düşünce de emperyalist çağa denk düşmemektedir.
Kapitalist çağın verilerini, emperyalist çağa uygulama olanağı var mıdır?
Oysa Lenin, 1910’lu yıllardan başlayarak, dünyanın ezen ülkeler ile ezilen ülkeler diye iki kampa ayrıldığını saptadı. Ve yine Lenin, artık devrimin 19. yüzyıldaki gibi bir ülkenin iç çelişmelerinin ürünü olmayacağını, devrimin emperyalizmin zayıf halkalarında gerçekleşeceğini, başka deyişle emperyalist sömürü sistemiyle bir ülkenin halkı arasındaki çelişmenin ürünü olacağını belirledi.
KOMİNTERN'İN TEMEL AYRIMI
Lenin, Komünist Enternasyonal’in 2. Dünya Kongresi’ne sunduğu ve Komintern kararı haline gelen 26 Temmuz 1920 tarihli Milletler ve Sömürgeler Sorunu Komisyonu raporunda ezen-ezilen ayrımını şu şekilde saptıyordu: “Emperyalizmin karakteristik özelliği, bütün dünyanın, şimdi gördüğümüz gibi, çok sayıda ezilen millet ile muazzam zengiliklere ve güçlü silahlı kuvvetlere sahip bir avuç ezen millet arasında ikiye bölünmesidir. Dünyanın toplam nüfusunu 1 milyar 750 milyon olarak alırsak, bu nüfusun ezici çoğunluğunu oluşturan bir milyarı aşkın, hatta belki 1 milyar 250 milyon insan, yani dünya nüfusunun yaklaşık yüzde yetmiş kadarı, ezilen milletlerin insanlarıdır. Bu millet ya doğrudan doğruya sömürge bağımlılığı içindedirler, ya İran, Türkiye ve Çin örneğinde olduğu gibi yarı-sömürgedirler ya da büyük bir emperyalist devletin saldırısına yenik düşerek barış anlaşmaları yoluyla o devletin hükmü altına girmişlerdir. Bu ayrım, milletlerin ezen ve ezilen milletler olarak birbirlerinden ayrılmaları düşüncesi, bütün bu tezlere hakimdir...”
Doğu Perinçek, çoğu kez yazımlarında döne döne “emperyalist çağda devrimler yurt savunması ile olur” der. Neden Suriye, İran, Irak, Mısır ve Azerbaycan gibi ezilen ülkelerin ABD emperyalizmine karşı birlik olmalarını savunuruz. Ezilen ülkelerin birliği, oradaki işçilerin birliği değil...
Mustafa Kemal Atatürk ve dünya devrim önderleri, 21. yüzyılda emperyalizmin zayıf halkasını, Türkiye olarak tespit etmişlerdir. Bu nedenledir ki emperyalizme karşı topyekün direnmişlerdir. Sayın Koç, “O zaman mili mücadele sınıf mücadelesidir. Milli demokratik devrim nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan ve çok büyük mücadele birikimine sahip işçi sınıfımızın emperyalizme ve sermayedar sınıfa karşı vereceği mücadele temelinde gelişebilir ve gelişecektir”der. Emperyalist çağda, bu duruşun dek başına mümkün olmadığını çağın değerleri yazmışlar ve bizlere yol göstermişlerdir. Emperyalizmi yıkmanın yolu; ezilen devletlerin zulümden pay alan sermaye sahipleri, işçi sınıfı, memur ve köylü ayağa kalkarak topyekün ezilen devletlerin vatan savunma savaşından geçer.
In E-Sim we have a huge, living world, which is a mirror copy of the Earth.
Well, maybe not completely mirrored, because the balance of power in this virtual world looks a bit
different than in real life. In E-Sim, USA does not have to be a world superpower, It can be
efficiently
managed as a much smaller country that has entrepreneurial citizens that support it's foundation.
Everything depends on the players themselves and how they decide to shape the political map of the
game.
Work for the good of your country and
see it rise to an empire.
Activities in this game are divided into several modules.
First is the economy as a citizen in a country of your choice you must work to earn money, which you
will get to spend for example, on food or purchase of weapons which are critical for your progress
as a fighter.
You will work in either private companies which are owned by players or government companies which
are owned by the state.
After progressing in the game you will finally get the opportunity to set up your
own business and hire other players. If it prospers, we can even change it into a joint-stock
company and enter the stock market and get even more money in this way.
In E-Sim, international wars are nothing out of the ordinary.
"E-Sim is one of the most unique browser games out there"
Become an influential politician.
The second module is a politics. Just like in real life politics
in E-Sim are an extremely powerful tool that can be used for your own purposes.
From time to time there are elections in the game in which you will not only vote, but also have the ability
to run for the head of the party you're in.
You can also apply for congress, where once elected you will be given the right to vote on laws
proposed by your fellow congress members or your president and propose laws yourself.
Voting on laws is important for your country as it can shape the lives of those around you.
You can also try to become the head of a given party, and even take part in presidential
elections and decide on the shape of the foreign policy of a given state
(for example, who to declare war on).
Career in politics is obviously not easy and in order to succeed in it, you have to have
a good plan and compete for the votes of voters.
You can go bankrupt or become a rich man while playing the stock market.
The international war.
The last and probably the most important module is military.
In E-Sim, countries are constantly fighting each other for control
over territories which in return grant them access to more valuable raw materials.
For this purpose, they form alliances, they fight international wars, but they also have
to deal with, for example, uprisings in conquered countries or civil wars, which may explode on
their territory.
You can also take part in these clashes, although you are also given the opportunity to lead a life
as a pacifist
who focuses on other activities in the game (for example, running a successful newspaper or selling
products).
At the auction you can sell or buy your dream inventory.
E-Sim is a unique browser game.
It's creators ensured realistic representation of the mechanisms present
in the real world and gave all power to the players who shape the image of the virtual Earth
according to their own.
So come and join them and help your country achieve its full potential.
Invest, produce and sell - be an entrepreneur in E-Sim.
Take part in numerous events for the E-Sim community.