Türk tarihinin büyük kahramanlarından biri de I. Kılıçarslan’dır. Kılıçarslan Anadolu Selçuklu Sultanlığı’nın kurucularından olup; Haçlı ordularına karşı Anadolu’yu ve hatta bütün İslam alemini müdafaa eden bir Türk hükümdarıdır. Vatan topraklarının nasıl müdafaa edilmesi lazım geldiÄŸini, bu uÄŸurda yaptığı kanlı mücadelelerle bütün insanlığa ispat etmiÅŸti.
Kılıçarslan olmamış olsaydı, belki bugün Anadolu’da bir Türk hakimiyeti yerine bir Latin devleti mevcut bulunacaktı. Anadolu kıtası; 26 AÄŸustos 1071 yılında Alpaslan’ın Bizanslılarla yaptığı Malazgirt Meydan Savaşı ile fethedilmiÅŸti. Bu fetih üzerine Horasan ellerinde bulunan birçok OÄŸuz Türkmen oymakları, Anadolu’nun çeÅŸitli yerlerine yerleÅŸmiÅŸlerdi.
Anadolu’nun kuzey bölgesinde OÄŸuzların Bozok kabileleri, güney bölgesinde de Üçok kabileleri yurt tutmuÅŸtu. Büyük kütleler ise Orta Anadolu’yu doldurmuÅŸtu. Bunların çoÄŸu Kınık kabileleri idi. İlk etapta Anadolu’ya bir milyon Türkmen gelmiÅŸti. Bunların bir kısmı hayvan sürülerine sahip olduklarından Yörük kaldılar. Bir kısmı da topraÄŸa yerleÅŸerek çiftçi oldular. Ancak, Anadolu’nun Marmara kıyıları henüz Bizanslıların elinde bulunuyordu. Marmara havzasının fetihlerine KutulmuÅŸ oÄŸlu Süleyman ile kardeÅŸi Mansur gönderilmiÅŸti.
Bu iki kardeÅŸ, Anadolu’nun fetih olunmamış kısımlarını Türk topraklarına katarak Anadolu Selçuklu Sultanlığı devletini kurdular. Fakat bu iki kardeÅŸ birbiriyle uÄŸraÅŸmaya baÅŸladılar. Bunun üzerine büyük Selçuklu Hakanı MelikÅŸah, Mansur’un üzerine Porsuk Bey ve kuvvetlerini gönderdi. 1077 tarihinde Mansur maÄŸlup edilerek öldürüldü. Melik Åžah, Anadolu’nun idaresini Sultan unvanıyla KutulmuÅŸ oÄŸlu Süleyman’a bıraktı. İşte, bu ÅŸekilde Anadolu Selçuklu Sultanlığını kuran Aslan’ın torunu KutulmuÅŸ oÄŸlu Süleyman oldu. Anadolu’da bu devlet 1077 yılında kuruldu. Anadolu Selçuklularından on yedi hükümdar gelmiÅŸti. KutulmuÅŸoÄŸlu, Konya ÅŸehrini merkez yaparak Bizanslılarla savaÅŸlara giriÅŸti. İznik ÅŸehrini fethettikten sonra burayı merkez yaptı. Bir müddet sonra Antakya’yı da fethetti. O zaman MelikÅŸah’ın kardeÅŸi TutuÅŸ ile harbe giriÅŸerek yenildi. Bu olay onu olumsuz olarak çok etkiledi ve sonunda intihar etti.
KutulmuÅŸoÄŸlu Süleyman’ın ölümü ile Anadolu’da karışıklıklar baÅŸ gösterdi. Beyler her tarafta bağımsızlıklarını ilan ettiler. Süleyman’ın oÄŸlu Kılıçarslan, Büyük Selçuklu İmparatoru tarafından hapse atılmıştı. Anadolu’nun karışıklığını ancak Kılıçarslan düzene koyabilirdi. Dört yıl sonra Kılıçarslan, MelikÅŸah tarafından Konya’ya gönderildi. Kılıçarslan babası zamanından kalan büyük kumandanları başına topladı. İznik ÅŸehrini tekrar zapt ederek burayı kendisine merkez yaptı. Bundan sonra bağımsızlık hevesinde bulunan bütün beyleri ortadan kaldırdı. Bu suretle babasının elde ettiÄŸi bütün toprakları tekrar ele geçirdi. Bir donanma yaparak Çanakkale BoÄŸazı önlerindeki adaları birer birer fethetti.
Kılıçarslan çok yiÄŸit, aynı zamanda pek cesur bir hükümdardı. Anadolu’nun birliÄŸini kurmaya muvaffak oldu. Bu sebeple ÅŸöhret ve namı her tarafa yayıldı. Kılıçarslan’ın en büyük amacı Bizanslıların elinden İstanbul’u almaktı. Bu amacına ulaÅŸmak için Marmara kıyılarında bir tersane kurup çok sayıda harp gemileri yaptırdı. Türklerin bu hazırlığını gören Bizanslılar telaÅŸa düÅŸtüler. O zamanlar Bizans tahtında Yedinci Mihal Dükas bulunuyordu. Türklerin kara ve deniz kuvvetleriyle baÅŸa çıkamayacağını anlayınca, Roma’da oturan Papa Yedinci Greguvar’a elçiler gönderdi. Papaya, batı devletlerinin yardımına muhtaç olduÄŸunu bildirdi. EÄŸer bu yardım gelmezse, İstanbul Türklerin eline geçecek ve DoÄŸu Roma İmparatorluÄŸu tarihe karışacaktı. Papa, Ortodoksların Katolik kilisesine müracaatını kendi menfaatine uygun buldu. İleride bu iki kilisenin birleÅŸeceÄŸini düÅŸündü. Bu sebeple Batı Avrupa devletlerinden 40,000 kiÅŸilik bir ordu toplanılarak İstanbul’a gönderilmesi için çok çalıştı. Fakat muvaffak olamadı.
Bizans’ı korku sardığı sıralarda, Kılıçarslan durmadan donanma yaptırıyor; bir an önce İstanbul’u Türk topraklarına katmayı arzu ediyordu. O devirde Avrupa’da dinî taassup çok ÅŸiddetli idi. Papazların halk üzerinde büyük tesirleri vardı. Bütün papazlar, Hazret-i İsa’nın doÄŸduÄŸu mukaddes Kudüs ÅŸehrini Müslümanların elinden kurtarmak için halkı haçlı seferine teÅŸvik ediyorlardı. Bilhassa Fransa’da kurulmuÅŸ olan Kloni tarikatının halk üzerinde etkisi büyüktü. 1095 tarihinde Fransa’nın Klermon ÅŸehrinde Papa İkinci Urban, ruhani bir meclis topladı. Bu meclise on dört baÅŸpiskopos, iki yüz elli piskopos, dört yüzden fazla papaz katıldı. Ayrıca birçok da ÅŸövalye bulundu. Bu ruhanî meclis, Kudüs’ün Müslümanlardan alınmasına karar verdi. Bu iÅŸe ön ayak olan Piyer Lermit adında bir papazdı. Buna Yoksul Gotye adında bir ÅŸövalye de katıldı. Bunların teÅŸvikiyle Avrupa’da büyük bir haçlı ordusu hazırlandı. Bu sel Anadolu’ya akmak üzere idi. Bu seli Kılıçarslan nasıl durdurabilecekti?
Haçlı ordusunun sayısı altı yüz bin kiÅŸi idi. Haçlı ordusu muhtelif Hıristiyan milletlerinden kurulmuÅŸ olup, içinde ihtiyarlar, gençler ve kadınlar da bulunuyordu. Hepsi göÄŸüslerine birer kırmızı Haç takmışlardı. Bu haçlı ordusunun önünde eski Cermen efsanelerinde mukaddes sayılan bir Keçi ile bir de Kaz bulunuyordu. Bu insan seli Batı Avrupa’dan yaya olarak Bizans’a geldi. Bizans imparatoru bu kalabalıktan ürkerek bunların hepsini Anadolu yakasına geçirtti. Kılıçarslan, Anadolu’ya çıkan bu korkunç afet karşısında soÄŸukkanlılığını muhafaza etti. Neye mal olursa olsun, bu müstevli kuvvetlere karşı Türkün öz yurdu olan Anadolu’yu müdafaa etmeÄŸe ant içti. Kılıçarslan, bu büyük kuvvetlere karşı bir gerilla harbi yapmaya karar verdi. Türk kuvvetlerini muhtelif çetelere ayırdı. Åžehirlerde bulunan halkı daÄŸlara ve yaylalara çıkarttı.
Ambarlarda ne kadar zahire varsa yaktı ve suları da zehirletti. Selçuk askerleri baskın halinde grup grup haçlıların üzerine atılarak ilk çıkan kafileyi bir anda imha etti. Fakat arkadan daha büyük kuvvetler Anadolu’ya çıktılar. Kılıçarslan o büyük kuvvetleri de EskiÅŸehir ovasında yıprattı. Bundan sonra kuvvetleriyle Çorum’a çekildi. Bu durum karşısında bütün Anadolu Türkleri topyekün silaha sarıldı. Saadetini yıkanlarla kanlı mücadelelere giriÅŸti. Bu tarihte eÅŸine az rastlanır bir vatan müdafaası idi. Askeri kıtalar her tarafta bir ÅŸimÅŸek gibi çakıyorlar; düÅŸmanın yurt tutmasına imkan bırakmıyorlardı. Anadolu ÅŸehir ve kasabalarında büyük bir yangın vardı.
Bu kıyametin içine girenler de ÅŸaşırıp kaldılar. Bunlar nasıl bir millet! Vatanlarını canla baÅŸla ne ÅŸekilde müdafaa ettiklerini görüp öÄŸrendiler. Nihayet haçlılar kırıla kırıla bir geçit bularak Kudüs’e gidip bir Latin Krallığı kurdular. Fakat güzel Anadolu’da yerleÅŸemediler. Çünkü buranın bekçileri yüksek vatansever ve kahraman Türklerdi. Kumandanları da Kılıçarslan gibi cesur bir yiÄŸitti. Türkler bu ÅŸekilde Anadolu için kan döktüler. Bu sebeple Anadolu toprakları Türkün kanıyla yoÄŸrulmuÅŸ bir ana vatandır. Kılıçarslan’ın haçlılara karşı kazandığı zaferler onun adını Türk tarihinde ebediyen yaÅŸatmaya kafi gelmiÅŸtir. Onun hayatı büyük destandır. Tarih onun (Ebulgazi) unvanını vermiÅŸti. Bu kanlı mücadeleden muzaffer çıkan Kılıçarslan sarayında eÅŸi Sevindik Hatun ve çocukları ÅžehinÅŸah ve Mesut adlı iki oÄŸlu ve Aydın adındaki kızı ile mesut ve tatlı günler yaÅŸadı. Fakat Kılıçarslan, Suriye’de yaptığı bir savaÅŸtan dönerken 1106 tarihinde Fırat Nehri’ne düÅŸerek boÄŸuldu.
In E-Sim we have a huge, living world, which is a mirror copy of the Earth.
Well, maybe not completely mirrored, because the balance of power in this virtual world looks a bit
different than in real life. In E-Sim, USA does not have to be a world superpower, It can be
efficiently
managed as a much smaller country that has entrepreneurial citizens that support it's foundation.
Everything depends on the players themselves and how they decide to shape the political map of the
game.
Work for the good of your country and
see it rise to an empire.
Activities in this game are divided into several modules.
First is the economy as a citizen in a country of your choice you must work to earn money, which you
will get to spend for example, on food or purchase of weapons which are critical for your progress
as a fighter.
You will work in either private companies which are owned by players or government companies which
are owned by the state.
After progressing in the game you will finally get the opportunity to set up your
own business and hire other players. If it prospers, we can even change it into a joint-stock
company and enter the stock market and get even more money in this way.
In E-Sim, international wars are nothing out of the ordinary.
"E-Sim is one of the most unique browser games out there"
Become an influential politician.
The second module is a politics. Just like in real life politics
in E-Sim are an extremely powerful tool that can be used for your own purposes.
From time to time there are elections in the game in which you will not only vote, but also have the ability
to run for the head of the party you're in.
You can also apply for congress, where once elected you will be given the right to vote on laws
proposed by your fellow congress members or your president and propose laws yourself.
Voting on laws is important for your country as it can shape the lives of those around you.
You can also try to become the head of a given party, and even take part in presidential
elections and decide on the shape of the foreign policy of a given state
(for example, who to declare war on).
Career in politics is obviously not easy and in order to succeed in it, you have to have
a good plan and compete for the votes of voters.
You can go bankrupt or become a rich man while playing the stock market.
The international war.
The last and probably the most important module is military.
In E-Sim, countries are constantly fighting each other for control
over territories which in return grant them access to more valuable raw materials.
For this purpose, they form alliances, they fight international wars, but they also have
to deal with, for example, uprisings in conquered countries or civil wars, which may explode on
their territory.
You can also take part in these clashes, although you are also given the opportunity to lead a life
as a pacifist
who focuses on other activities in the game (for example, running a successful newspaper or selling
products).
At the auction you can sell or buy your dream inventory.
E-Sim is a unique browser game.
It's creators ensured realistic representation of the mechanisms present
in the real world and gave all power to the players who shape the image of the virtual Earth
according to their own.
So come and join them and help your country achieve its full potential.
Invest, produce and sell - be an entrepreneur in E-Sim.
Take part in numerous events for the E-Sim community.