Article

27541

Belli bir yaşı geçmiş ve kendisine toplumda bir yer edinememiş, bu yüzden de hala dangalak dangalak online oyunlar oynayan çapulcu takımı olarak hepimiz iyi biliyoruz ki, gelişmiş toplumların seviyelerini borçlu olduğu toplumsal alışkanlıkların başında, düzenli seks gelmektedir. Evet düzenli seks, beğenemedin mi ? Ne bakıyon bön bön ? Düzenli olarak ete kaşık salmak, stresi azaltır, özgüveni arttırır, huzuru sağlar ve en önemlisi salgılattığı abuk subuk hormonlar sayesinde, olayın ardından vuku bulacak sıkıcı hadiseleri bile keyifli hale getirebilir.

Basit bir örnek olarak, sizlere sunmak istediğim bu istatistik ile anlatılan, gece huzurlu bir seks yapmış erkeklerin gazete okuma oranları ile, yapmamış erkeklerin gazete okuma oranları arasındaki çarpıcı orantıdır.



Gelişmiş ülkelerin toplumlarının, az gelişmiş ülkelere göre oranı ile beraber değerlendirildiğinde ise, bu şekil ile anlatılmaya çalışılan dengelerin daha da hassaslaştığı bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır. İstatistiklere göre, gelişmiş bir ülkede erkeklerin %86'sı geceleri düzenli seks yaparken, aynı denek grubundaki erkeklerin %78'inin de sabahları düzenli bir şekilde gazete okuduğu gözlemlenmiştir. Kenya Chuka Üniversitesi öğretim üyelerinden Profesör Doktor Koycas K. Müsaitse, bu benzerlik üzerine yaptığı çalışmalar neticesinde, iki oranın arasındaki ortak kümenin oldukça büyük olduğunu gözlemlemiştir. Müsaitse'nin çalışmalarının sonucunda ortaya çıkan tabloyu aşağıda sizlerle paylaşıyorum.



Bu çalışmalardan da anlaşılacağı üzere, gelişmiş toplumlar hem daha sık seks yapmakta, hem de mutlu biten gecelerin sabahlarında, gazete okumaya daha eğilimli olmaktalar. Post Freudyen analizler de, seks yapma sıklığı ile okuma alışkanlığı arasında bir benzerlik olduğu konusunda hem fikir olmuşlardır. Anal dönemde utanma duyguları zorlanıp bastırılarak yetiştirilen erkekler, yalnızca erken boşalma sorunları ile karşı karşıya kalmakla yetinmeyip, aynı zamanda erektil disfonksiyon nedeniyle, ışık sızmaksızın puntolama konusunda da sıkıntı yaşamaktadırlar. Gece yamayı yapıştırırken ışık sızdıran erkek ise, sabahında bir güvensizlik ve huzursuzluk hissetmekte, dolayısıyla da gazete okumaya müsait bir ruh haline girememektedir.

Freud analizleri ile ünlenmiş olan araştırmacı yazar Erik Hoschaff Das Krom, bir anal dönem bozukluğu olan bu fenomenin giderilmesini, çocuk yaştaki dışkı eğitimi ile ilişkilendirmiş ve "ÇocukPsikolojisi: Sıçmayı öğretirken sıçmamak için 1" isimli eserinde, konuya şu cümleler ile değinmiştir:

"1-3 yaş arası olarak da tanımlayabileceğimiz anal dönem süresince, çocuğun dışkı eğitimine hassasiyetle eğilmek ve gereğinde bir eğitmenden istifade etmek faydalı olacaktır. Bu söylemi dile getirdiğimiz önceki kitabı okuyan bir hanımefendinin, çocuğuna dışkı eğitimi için tuttuğu köpek eğitmeni ise işe yaramamış ve çocuğun burnunu bokuna sokup burun ucuna vurmak şeklindeki yöntemin, sürecin sonunda çocuğun fırlatılan frizbileri havada yakalaması dışında bir sonucu olmamıştır. Bahse konu çocuğun, Moskova Sirkinde iyi maaşla işe başladığını duymak ise, bir bilim insanı olarak eserimin bu olaydaki payı düşünüldüğünde, beni oldukça gururlandırmıştır. Bu eserimde ise, burna vurma eğitimi esnasında bir gazetenin rulo yapılarak kullanılmasının, çocuğun ilerleyen yaşlarında gazete okuma alışkanlığı kazanabilmesi üzerindeki etkilerini değerlendirmek niyetindeyim."

Görüldüğü üzere, Erick Hoschaff da diğer meslektaşları gibi konuya eğilirken çocukluk ve anal dönem üzerinde durmuş ve bilimsel argümanlardan faydalanarak çocuğa efektif olarak sıçmayı öğretmenin önemine vurgu yapmıştır. İlerleyen yaşlarda ise, bu durumu daha derin bir şekilde iredelemek ve yaşı ilerleyen ergenlik çağındaki gencin isteklerine doğru bir yaklaşımla cevap vermek gerekmektedir. Yine akademik bir çalışmaya referans verecek olursak, Universidad San Pablo de Guatemala öğretim üyelerinden Profesör Doktor Sallaen Dir'i Yorim Nef Aes Aeley Orsa, ergenlik çağındaki gençlerin seks hayatlarının, okuma alışkanlıkları üzerinde etkili olduğunu ortaya koyan şu çarpıcı istatistikleri sunduğu "Ergenlik Çağında Sorulması Gereken Sorular Bölüm 1: Kalkmışın İmanı Olur mu ?" adlı eserinde, konuyla ilgili kafamızdaki bazı soru işaretlerini de gidermiştir:



Görüldüğü üzere, ergenlik çağındaki günlük seks miktarı ile okunan kitap sayısı arasında çarpıcı bir doğru orantı bulunmakta. Her ne kadar Doktor Sallaen Dir'i Yorim, bir sonraki kitabı olan "Ergenlik Çağında Sorulması Gereken Sorular Bölüm 2: Başka Kitap mı Bulamadınız Lan Eşşoğlu eşekler?" adlı akademik çalışmasında, bir önceki araştırmasında kitap okuma alışkanlıklarına tavan yaptıran eserlerin arasında, "Birden Fazla Gitmenin Yolları", "Tek Gidip Üç sayanlar Derneği", "Oral Seks Metotları", "Ukrayna Deplasmanında Yapılması Gerekenler", "Böyle Meme Görmediniz" ve "10 adımda Kaşar Düşürmenin Yolları" isimli eserlerin oldukça büyük rol oynadığını kabul ettiyse de, kitap adına dayalı bazı algı hatalarından dolayı; "Cinselliğe Dayalı Toplumsal Ahlak Çöküntüsü" ve "Seks Bağımlılığı ile Mücadele Yöntemleri" gibi eserlerin de okunduğunu tekrar vurgulamıştır.

Tüm bu akademik çalışmalar ve bilimsel metotlardan da anlayacağımız üzere, gelişmiş toplum insanının özellikle de erkeğinin kitap ve gazete okuma alışkanlığı, düzenli seks ile doğrudan ilişkilidir. Ülkemizde ise, 1980'lerden sonra gazetecilik anlayışının sardığı makara maalesef aksamaya ve toplumsal tabana hitap edememeye başlamıştır. Geçmişte yaratıcı gazetecilik metotları ile okuyucuyu kendisine bağlamayı daima başaran sektör, bugün tıkanma noktasına gelmiş ve gerek manşetleri, gerek içeriği gerekse resimleri ile insanların ne gece yata odasına ne de gazete keyfi ile sabah kahvaltısına katkıda bulunabilecek bir kısırlığın içerisine hapsedilmiştir. Bu konuya da çapraz değerlendirme metodu ile bilimsel bir açıdan yaklaşmak isterim. İşte burada daha önce yapmış olduğum akademik çalışmalarımda elde ettiğim bazı bulgular ile eskiden gazetelerin yakaladığı başarıyı sizlere anlatmaya çalışacağım:





Bu başarı tekrar yakalanabilir mi sorusu gündeme geldiğinde ise, uzmanlar hizmet anlayışının değişmesinin gerekliliğine vurgu yapıyorlar. Caicos & Turc Islands bilim dünyasının önemli toplum bilimcilerinden olan araştırmacı yazar Cayiiyos Goet'ou Collae, gazetelerin yaratıcı manşet ve resimlerle, halkın ilgisini çekebilecek önemli haberleri bir arada buluşturduğu bu dönemin toplumsal dinamiklerinin tekrar dikkatle incelenmesini önerirken, "gazeteyi, kaygan camı parmaklamaktan daha ilgi çekici hale getirmek istiyorsanız, insanlara iki şeyi bir arada sunmalısınız: 1- Camdan daha kaygan bir ortam, 2- Parmaklamaktan daha zevkli bir uğraş." şeklinde konuşuyor.

İşte bu yaratıcılığı ve çağdaş basın anlayışını yakalayabilmek için verdiğim çabanın sonucunda, jadenly Telegraph subscribe rakamlarında oldukça büyük bir artış olacağına hatta tiraj olarak zirveye yerleşeceğime dair inancımın bir göstergesi olarak, fütursuzca, şuursuzca ve aman vermeksizin saçmalamaya devam etmekteyim. Sizlere i-phone camından daha kaygan, parmaklamaktan daha zevkli ve fırından yeni çıkmış turta hamurundan daha ılık bir ürün sunabilmek için yavşaklıkta sınır tanımayan çılgın bir gazetecilik anlayışı ile en güncel ve ilgi çekici haberi, herkesten önce sunma anlayışımdan asla taviz vermeksizin, olabildiğine kafa ütülemekteyim. E bu kadar resimdi, grafikti, emekti... Eşek değilsiniz ya artık yukarıda bir buton var, bi zahmet tıklayıverirsiniz. (En yukarıdakini kastediyorum, makalenin üstündekini değil a*k)

Öpüldünüz.
------------------------------------------------------------------
KAYNAKÇA:

Ben
Kıçım
Mabadım
Kıymetlim
Kalçazade sultanım
Keyfim
Arada bir kahyası
Bazen de kahyanın mabadı

Previous article:
Yurttan gelişmeler. (11 years ago)

Next article:
Gelişmiş toplumlar üzerine bilimsel inceleme: Karşı cins ilişkileri (11 years ago)