Esim - İttihat ve Terakki'nin Tarihi bölüm 1
Login:
Password:

Forgot password Register

Article


6
   
Report


Vatanın Gerçek Sahibi

Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti, 1908-1918 yılları arasında Osmanlı İmparatorluÄŸu’nun en kritik dönemlerine hükmederek sonraki tarihî ÅŸartların ÅŸekillenmesinde birinci derecede rol oynadı. Dinamik ve vatansever bir oluÅŸum olarak, “hürriyet”, “müsavât” (eÅŸitlik) ve “adalet” sloganlarıyla harekete geçip iktidarı eline alan bu cemiyet, siyasî anlamda Türkiye’nin ilk partisi olma özelliÄŸini de taşıdı. Ancak zaman zaman muhteris ve menfî görünen politika ve icraatlarıyla imparatorluÄŸun özellikle I.Dünya Savaşı’ndan sonra içerisine düÅŸtüÄŸü güç durumun sorumluları oldular. Tanzimat ile baÅŸlayan BatılılaÅŸma politikalarını, uygulama safhasında daha ileri bir boyuta taşıyarak Cumhuriyet dönemindeki siyasî teamüllerin ÅŸekillenmesinde önemli rol oynadılar.

İttihat ve Terakki’nin Fikrî Altyapısı

Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti fikrî manada “Jön (Genç Türk” hareketi olarak da ifade edilmekte olup, büyük ölçüde kendilerinden önce cereyan eden “Yeni Osmanlılar” hareketinin oluÅŸturduÄŸu temeller üzerinde kurulmuÅŸtur. Tanzimat döneminin getirdiÄŸi, nispeten serbest bir ortamda doÄŸan Yeni Osmanlı hareketi, iç ve dış kaynaklı çeÅŸitli sorunlarla boÄŸuÅŸan Osmanlı ülkesini Avrupa ile mukayese etmiÅŸ, eleÅŸtirilerini çekinmeden dile getirmiÅŸti. “Osmanlıcılık” ekseninde geliÅŸen bu hareket “İslamcılık” hareketine de vurgu yapan, meÅŸrutî (anayasal) monarÅŸiyi savunan bir yaklaşıma sahipti. İttihat ve Terakki Cemiyeti de iÅŸte bu temel doÄŸrultusunda kuruldu; Balkan hezimetinden sonra ibresini “Türkçülük” akımına doÄŸru çevirdi . İktidarı süresince de “Garpçılık” (Batıcılık) ve “İttihâd-ı İslâm” (İslam BirliÄŸi) düÅŸüncesinden pragmatik kaygılarla yararlanmaya çalıştı. Bu cemiyetin siyasî anlamdaki ana gayesi ise, 1876’da ilan edilip 93 harbi (1877-1878) sürecinde Sultan II.Abdülhamid tarafından askıya alınan Kanun-i Esasî’yi yeniden yürürlüÄŸe koymak ve parlamenter bir rejim kurmaktı.

İttihâd-ı Osmanî Cemiyeti (1889)

i, mason teÅŸkilatı ve Rus nihilistlerinini örnek aldı. Hücreler halinde örgütlenerek tüm cemiyetin ortaya çıkartılıp çökertilmesi önlenmeye çalışıldı. Her cemiyet üyesine bir numara verildi. Cemiyetin kurucusu konumunda olan İbrahim Temo 1/1 numarasını aldı; yani birinci ÅŸubenin birinci üyesi oluyordu. Cemiyet toplantılarında fikrî tartışmalar yapılıyor, Namık Kemal, Åžinasi, Ziya PaÅŸa gibi Yeni Osmanlı temsilcilerinin eserleri gizli gizli okutuluyordu. Ancak kısa süre sonra cemiyetin faaliyetleri II.Abdülhamid’e ihbar edildi. 1894’te yargılanan cemiyet üyeleri padiÅŸah tarafından affedildiler. Cemiyet üyeleri, İstanbul’da uygun bir ortamın bulunmadığını fark ederek faaliyetlerini Avrupa’da sürdürme kararı aldılar. Bunun için Tıbbiye öÄŸrencilerinden Selanikli (Doktor) Nazım, Paris’te bulunan ve maddî imkanlara da sahip olan Ahmed Rıza Bey ile temasa geçirildi.

Osmanlı Terakki ve İttihat Cemiyeti (1894)

Selanikli Nazım ve Ahmed Rıza’nın tartışmaları sonucunda 1894’te “Osmanlı Terakki ve İttihat Cemiyeti” kuruldu. Son derece katı bir pozitivist olan Ahmed Rıza Bey cemiyetin baÅŸkanlığına getirildi. 1895’te Paris Tıp Okulu’ndan mezun olan Selanikli Doktor Nazım ve Ahmed Rıza Bey faaliyetleri neticesinde “vatan haini” ilan edildiler. 1895’te cemiyetin yayın organı olarak “MeÅŸveret Gazetesi” Paris’te yayınlanmaya baÅŸlandı. Bu sırada yurt içinde bir dizi sürgün daha gerçekleÅŸti. Bunlardan Murad Bey Mısır’a kaçarak 1896’da “Mizan Gazetesi”ni kurdu. Ahmed Rıza’ya göre daha muhafazakâr olan Mizancı Murad, daha sonra Avrupa’ya geçerek kendisine ÅŸiddetle muhalefet etti. Yurt dışında çıkarılan gazeteler ülke içerisinde de el altından dolaÅŸtırılıyor, meÅŸrutiyetçi fikirleri zabit ve memurlar arasında gizliden gizliye yayıyordu.

1896 AÄŸustos’unda cemiyetin yurt içindeki merkez komitesi baÅŸkanı olan Hacı Ahmed Efendi, II.Abdülhamid’e karşı bir darbe planı yaptı. Ulemâdan ve askeriyeden de destek saÄŸlanmıştı. Plana göre Babıali basılarak padiÅŸah hal’ edilecekti ancak, saray durumdan haberdar olmuÅŸtu. Darbeciler derhal tutuklanarak çeÅŸitli yerlere sürüldü. İstanbul’daki ÅŸubenin faaliyetleri böylece durdurulmuÅŸ oldu. II.Abdülhamid bununla da kalmadı; diplomatik temaslarda bulunarak Paris’teki cemiyet merkezinin önce Belçika’ya, ardından Cenevre’ye taşınmasına sebep oldu. Ancak bir süre sonra Paris’teki faaliyetler yeniden devam etti. Alınan tedbirlerin fayda vermediÄŸini gören padiÅŸah, Serhafiye Ahmed Celaleddin PaÅŸa’yı 10 Temmuz 1897’de Paris’e göndererek cemiyet üyelerini yurda dönmeleri için ikna etmesini istedi. Birçok İttihatçı kendilerine mevki verilmesi suretiyle ikna edildi; Mizancı Murad Bey İstanbul’a gelerek Åžura-yı Ümmet azalığına tayin olundu. Bu duruma Ahmed Rıza ve Dr. Nazım tepki göstererek II.Abdülhamid’den gelen her türlü teklifi reddettiler. Sabırla çalışmalarına devam eden bu isimler üye sayısının arttırılmasını saÄŸladılar. Aralık 1899’da padiÅŸahın kayınbiraderi Damat Mahmut PaÅŸa, oÄŸlu Prens Sabahattin ile birlikte Paris’e geçti ve İttihatçılara katılarak ellerini güçlendirdi.

Osmanlı Terakki ve İttihat Cemiyeti’nin İlk Kongresi 1898’de Paris’te yapılmış, fikir ayrılıkları gün yüzüne çıkmıştı. 4-9 Åžubat 1902’de bir kongre daha toplandı. Burada da mutabakata varılamadı. Üyeler Ahmed Rıza ve Prens Sabahattin grubu olmak üzere ikiye ayrıldı. Ahmed Rıza Bey, meÅŸrutî ve merkeziyetçi bir yönetim anlayışını savunurken, Prens Sabahaddin adem-i merkeziyetçi bir görüÅŸe sahipti. Üzerinde anlaÅŸmaya varılan tek konu II.Abdülhamid’in tahttan indirilmesiydi, ancak bunun yöntemi konusunda da anlaÅŸmazlığa düÅŸtüler. Prens Sabahaddin II.Abdülhamid’e yapılacak darbede yabancı müdahalesini gerekli görüyor, Ahmed Rıza ise buna karşı çıkıyordu.


Previous article:
Bugün Haxball'da (11 years ago)

Next article:
İttihat ve Terakki'nin Tarihi bölüm 2 (11 years ago)

ESim
or
Register for free:
Only letters, numbers, underscore and space are allowed (A-Z,a-z,0-9,_,' ')
Show more

By clicking 'Sign Up!', you agree to the Rules and that you have read the Privacy Policy.

About the game:


USA as a world power? In E-Sim it is possible!

In E-Sim we have a huge, living world, which is a mirror copy of the Earth. Well, maybe not completely mirrored, because the balance of power in this virtual world looks a bit different than in real life. In E-Sim, USA does not have to be a world superpower, It can be efficiently managed as a much smaller country that has entrepreneurial citizens that support it's foundation. Everything depends on the players themselves and how they decide to shape the political map of the game.

Work for the good of your country and see it rise to an empire.

Activities in this game are divided into several modules. First is the economy as a citizen in a country of your choice you must work to earn money, which you will get to spend for example, on food or purchase of weapons which are critical for your progress as a fighter. You will work in either private companies which are owned by players or government companies which are owned by the state. After progressing in the game you will finally get the opportunity to set up your own business and hire other players. If it prospers, we can even change it into a joint-stock company and enter the stock market and get even more money in this way.


In E-Sim, international wars are nothing out of the ordinary.

"E-Sim is one of the most unique browser games out there"

Become an influential politician.

The second module is a politics. Just like in real life politics in E-Sim are an extremely powerful tool that can be used for your own purposes. From time to time there are elections in the game in which you will not only vote, but also have the ability to run for the head of the party you're in. You can also apply for congress, where once elected you will be given the right to vote on laws proposed by your fellow congress members or your president and propose laws yourself. Voting on laws is important for your country as it can shape the lives of those around you. You can also try to become the head of a given party, and even take part in presidential elections and decide on the shape of the foreign policy of a given state (for example, who to declare war on). Career in politics is obviously not easy and in order to succeed in it, you have to have a good plan and compete for the votes of voters.


You can go bankrupt or become a rich man while playing the stock market.

The international war.

The last and probably the most important module is military. In E-Sim, countries are constantly fighting each other for control over territories which in return grant them access to more valuable raw materials. For this purpose, they form alliances, they fight international wars, but they also have to deal with, for example, uprisings in conquered countries or civil wars, which may explode on their territory. You can also take part in these clashes, although you are also given the opportunity to lead a life as a pacifist who focuses on other activities in the game (for example, running a successful newspaper or selling products).


At the auction you can sell or buy your dream inventory.

E-Sim is a unique browser game. It's creators ensured realistic representation of the mechanisms present in the real world and gave all power to the players who shape the image of the virtual Earth according to their own. So come and join them and help your country achieve its full potential.


Invest, produce and sell - be an entrepreneur in E-Sim.


Take part in numerous events for the E-Sim community.


| Terms of Service | Privacy policy | Support | Alpha | Luxia | Primera | Secura | Suna | Oria | Mira | Zara | e-Sim: Countryballs Country Game
PLAY ON